VERGİ DAVA DANIŞMANLIĞI

Vergi davaları, ortaya çıkan vergi ihtilaflarının çözümüne yönelik olarak uyuşmazlıkların mahkemeye intikal etmesi durumunda söz konusu olmaktadır. Vergi davaları, vergi, resim, harçlar ve bunlara ilişkin faiz ve cezalar ile kur farkı, fon ve benzeri şekilde isimlendirilen vergi benzeri mali yükümlülüklere ilişkin vergi yargısının önüne gitmiş uyuşmazlıkları ifade etmektedir.

İdari yollara başvurarak çözülemeyen veya bu yollara hiç başvurulmadan, yargısal anlamda çözümlenmek istenen uyuşmazlıklar vergi yargısının görev alanına girmektedir. Vergi davası açabilmek için, mükellefle idare arasında dava konusu yapılabilecek bir ihtilafın bulunması gerekir.

Kaçakçılık, kaçakçılığa iştirak, vergi mahremiyetini ihlal gibi Vergi Usul Kanununda yer alan hürriyeti tahdit edici ceza gerektiren durumlarda, vergi yargısı değil ceza mahkemeleri devreye girer.

Vergi davalarının kapsamı:

1- Vergi Usul Kanununa tabi bulunan vergi, resim ve harçlar ile bunların faiz ve cezalarına ilişkin davalar,

2- Gümrük Kanununa göre ithalde alınan vergi ve resimler ve bunların cezalarına ilişkin davalar,

- Kur farkı, fon ve benzeri şekillerde isimlendirilen Anayasa’da vergi benzeri mali yükümlülük olarak belirtilen yükümlülükler, inzibati para cezaları ile ilgili davalar.

4- Yukarıda yer verilen verilenlerin tümünün tahsilat aşamasına ilişkin ortaya çıkan ihtilaflarla ilgili davalar.

Hangi durumlarda vergi mahkemesinde dava açılabileceği hususu 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun “Dava konusu”başlıklı 378 inci maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre, Vergi Mahkemesinde dava açabilmek için verginin tarh edilmesi, cezanın kesilmesi, tadilat ve takdir komisyonu kararlarının tebliğ edilmiş olması, tevkif yoluyla alınan vergilerde istihkak sahiplerince ödemenin yapılmış ve ödemeyi yapan tarafından verginin kesilmiş olması gerekir.

Vergi yargısında idari davaya konu olabilecek kesin ve yürütülmesi zorunlu işlemlerin, verginin tarh edilmesi, vergi tevkifatı, ihtiyati tahakkuk, ihtiyati haciz, ödeme emri ve haciz gibi uygulanması halinde mükellefin menfaatini etkileyecek nitelikte sonuç doğuran işlemler olarak kabulü gerektiğini söylemek mümkündür.

Vergi davasına konu işlemin iptal edilmesi için esas ve usul açısından dava dilekçesinin hazırlanması, Şirket verilerinden hareketle dilekçe eklerinin, dilekçede kullanılabilecek rakamsal çalışmaların yapılması, Literatür taraması, Emsal karar taraması, Duruşmalarda şirket yetkilileri ve avukatları ile birlikte açıklamalarda bulunulması, Temyiz aşamasında dilekçeye esas teknik olanakların tespiti hizmetlerimiz arasındadır.

Konu Bazlı Vergisel Teşvik ve İstisnalar Hizmetlerimiz;

Vergi teşvikleri, girişimcilerin belli proje veya sektörlere yatırım yapmalarını sağlamak amacıyla üzerlerindeki vergi yükünü azaltan teşviklerdir. Teşvikler genel vergi rejimi içinde istisna teşkil ederler. Vergi teşvikleri karın düşük oranlı vergilendirilmesi, indirimli kurumlar vergisi, Ar-Ge İndirimi, hızlandırılmış amortisman ve vergi amaçlı olarak zararın ileriki yıllara aktarılması, ithal edilen makine, ekipman ve hammadde için indirimli tarife uygulanması veya ithal ikameci yatırım projelerini koruma için artırılmış tarife şeklinde uygulanabilir.

• Yatırım Teşvik Mevzuatı (Yatırım İndirimi İstisnası, KDV İstisnası, Vergi-Resim-Harç İstisnası Vb.) Danışmanlığı, 
• Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanunu Çerçevesindeki Uygulamaları Danışmanlığı,
• Serbest Bölge Teşvikleri Mevzuatı Danışmanlığı,
• Ar-Ge Teşvik Mevzuatı Danışmanlığı,
• Marka Teşvik Mevzuatı Danışmanlığı,
• Türk Uluslararası Gemi Sicili Kanununda Yer Alan Teşvik ve İstisnalara İlişkin Danışmanlık,
• Fuar, Sergi, Panayır Teşvik Mevzuatı Danışmanlığı,
• Teknopark Teşvikleri Mevzuatı Danışmanlığı,

Yukarıdaki belirtilen teşvik ve istisnalara ilişkin YMM tasdiklerinin yapılması ve bağımsız denetim raporlarının düzenlenmesi ekibimiz tarafından yapılmaktadır.